Malumunuz vampir edebiyatının öldü sanılmasıyla vampir sineması da öyle pek atakta değildi son yıllarda. Ta ki Twilight serisinin türü farklı yorumlayarak, genç kızların sevgilisi haline getirmesi ve bir anlamda küllerinden yeniden doğmasına sebep olmasına kadar. Sakın Twilight filmlerinden hoşlandığım düşünülmesin bu yazdıklarımdan ötürü, çünkü sinematik açıdan zayıf buluyorum, lakin yinede gündeme getirerek, vampir filmlerinin yeniden ilgi görmesini sağladığı için, işlevsel bir film olarak düşünülebilir.
Daybreakers, her ne kadar vampir temasına Twilight’ın bakış açısıyla yaklaşmasa da, yine de eski vampir filmlerinin köşklü, Dracula’lı atmosferinden de tamamen bağımsız. Yine vampir teması günümüz (film 2019 da geçiyor, en azından günümüze yakın), modern şehir hayatına taşınıyor, yalnız bu sefer vampirlik bir hastalık olarak lanse ettiriliyor, üstelik salgın bir hastalık. Hatta vampir ırkına dahil üyelerin sayısı öylesine artmış ki, azınlık konumundaki insan ırkı, vampir ırkının kan ihtiyacını karşılamak için asla yeterli değil. İnsan ırkı da boş durmuyor ve vampirleri tedavi ederek yeniden insan yapmanın bir yolunu arıyor. Kendi içlerinde örgütlenmiş vaziyetteler.
Peter Spierig ve Michael Spierig’in beraber yönettiği film içinde Willem Dafoe gibi bir ustayı barındırmasına karşın senaryo açısından zayıf. Sanki zombileri kaldırıp yerine vampirleri koymuşsun gibi duruyor. Tek fark vampirler zombiler gibi karambole et arayışı içinde değil, bilinçli bir şekilde kan arayışı içindeler. Ha bir de son derece modernler tabi.
Filmin Resmi Web Sitesi
Filmin Fragmanı
Filmin IMDB Sayfası
0 yorum:
Yorum Gönder
Sende düşünceni paylaşmak ister misin?