6 Şubat 2011

Sanctum (2011)


Sanctum aslında sinemaya uyarlamaya çok müsait yaşanmış bir hikayeden yola çıkılarak oluşturulmuş bir film. Söylenene göre orijinal hikayeden tek farkı olayı yaşayan gerçek kişilerin yerine, filmi ilginç kılabilecek ve farklı alt metinlere zemin hazırlayabilecek yeni karakterler oluşturulmuş olması. Film yeni keşfedilmiş bir mağara içerisindeki araştırma ekibinin, patlak veren bir fırtınanın çıkışı kapatması yüzünden bu mağarada mahsur kalarak kendilerine başka bir çıkış yolu aramasını konu alıyor.



Klasik aksiyon – gerilim filmlerinde sürekli karşılaştığımız ve her seferinde işe yarayan, ilgi çeken, heyecanlandıran tüm detaylar bu filmde de uygulanmış. Yani Hollywood’un her daim verim aldığı değişmez taktiklerinin hepsini görebilirsiniz.  Filmin yapımcıları arasında James Cameron’da var. Doğal olarak filmin tamamı Cameron’un geliştirdiği ve Avatar filminde kullandığı özel 3D kameralarla çekilmiş. Görsel şölen olarak son derece doyurucu olan filmin yapılmamış olanı yaptık gibi bir iddiası yok sanırım. Belki de bu yüzden izlerken rahatsızlık duymadan, keyif alarak ve eğlenerek izledim. Açıkçası Cameron’un bu filmi söz konusu kameraları değişik türlerde de deneyerek geçerliliğini kanıtlamak için yaptığını düşünüyorum. Nitekim kendisinin “Bir gün her tür filmi 3D olarak izleyeceğiz” gibi bir iddiası var.


Oyuncuların tamamı çok tanınmayan yüzlerden seçilmiş ve bildiğim kadarıyla hepsi de Avustralyalı. Film her saniye gerilimi yüksek tutarken alttan alttan bir baba-oğul ilişkisini de yatırıyor masaya. Bir takım iletişimsizlikler ve anlaşmazlıklar ile filmin duygusal yükünü ve dramatik yanını bu ilişki üzerine kuruyor. Bu iki karakter dışında içeriğine dair fazla bilgiye ulaştığımız pek bir karakterde olmuyor zaten. 


0 yorum:

Yorum Gönder

Sende düşünceni paylaşmak ister misin?