Oscar adaylığına anlam veremediğim filmlerden birisi The Fighter. Akademi’nin boks filmlerine rabet gösterdiğini biliyorum ama daha önce aday olan filmlere baktığımız zaman hepsinin daha epik ve dramatik filmler olduğunu hatırlıyorum. The Fighter’da ne buldular anlam verebilmiş değilim.
Filmin görüntüleri ağırlıklı olarak omuz kamerası ile çekilmiş. Bu durum filmi başından sonuna bir belgesel, reality show havasına sokuyor ki filmin gerçek bir hikayeden uyarlandığını düşününce, olayın gerçekçiliğini artırmak adına iyi bir şey bu. Ama sanki bunu biraz daha dram ve entrika ile destekleseymiş fena olmayacakmış. Film ancak ortalarında Micky’nin hareketlenen boks yaşamıyla beraber biraz daha ilgi çekici olmaya başlıyor. Ama açık konuşmak gerekirse ben sonunu görmek için kendimi zorladım.
Christian Bale’in Dicky rolündeki performansı gayet iyiydi. Rolü aynen olması gerektiği gibi son derece sinir bozucu ve itici bir şekilde canlandırmış. Fakat buda filmi kurtarmaya yetmiyor. Belki de en büyük hata hikayeyi filme uyarlarken yapılan yanlış seçimlerdir diye düşünüyorum. Sanki olaya biraz daha kurgusallık katılsaymış daha ilgi çekici bir film ortaya çıkabilirmiş. Hali hazırda karşılaştığım film, başından sonuna aynı ritimde ilerleyen, tekdüze senaryosu yüzünden izleyicinin bir süre sonra ilgisini kaybetmesine neden olan bir film. Oscar alırsa üzüleceğim filmlerden birisi, zira boks temalı çok daha iyi filmler izlemiştim.
0 yorum:
Yorum Gönder
Sende düşünceni paylaşmak ister misin?